Manifesto
GAK, üretilebilen bilgiyi arar ve özlem duyar.
Sanat özgürleştirir…
Ancak bizim tasavvurumuzdaki özgürlük kavramı en çok, eylemleri istençlerinden doğmuş, yani istemli olan ve bundan dolayı hiçbir engel bunu imkânsızlaştıramadığı zaman özgür diye tanımlanabilecek canlı varlıkların niteliğidir. [1]
Kişi, sağa veya sola gidebilir, ancak neden sağa veya sola gitmek istediğini bilemediği sürece, özgür olmuş sayılmaz. Çünkü öğrenilmiş ya da edinilmiş bilgi muhakeme edilmediği sürece değersizleşecektir.
Salt özgürlük, yalnızca mutlak rastgelelik olduğu sürece mümkündür, ancak bu da tasavvur edilmesi zor bir şeydir. Kişi, yetisiyle, yolda karşılaştığı diğer her şey özgürlüğün kendi başına yaşadığı acziyet doğanın kendiliğindenliğiyle çarpışır. Çünkü özne belirlenimci bir yapıdadır, karar verir hatta zorunlulukların eseridir.
İnsan, göreli özgürdür. Bu, göre zevkleri ve renkleri tartışmaya açmaya mecbur kalacak ve doğanın şekillendirmesine boyun eğecektir. Ancak mutlak özgürlüğüne evrilme ihtiyacı, varoluşuna aykırı sonuçlar doğuracak ve zorunlu güdülenmelerine engel olamayacaktır.
GAK, üretilebilen bilgiyi arar ve özlem duyar.
GAK, özgürlüğe ve insan fıtratını aşmaya duyulan çaba ve açlığın çığlığıdır.
Sanat iyileştirir…
[1] Arthur Schopenhauer, İstencin Özgürlüğü Üzerine
Atölye
Varoluş sancılarımı sakinleştirebildiğim dünyadaki en geniş alanı oluşturan üretim alanım üretmenin verdiği hazla en eğlenceli şeklini alıyor.
